William Norton'ın yazıp yönettiği Sahte Renkler, 2000'li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'a müdahalesi ve 11 Eylül saldırıları sonrası dönemdeki iç ve dış politikalarına cesur bir eleştiri sunuyor. Irak'ta görevli denetçi Ted Keller Matthew Gilliam, gizli kimyasal silahlar bulduktan sonra aniden görevden alınarak ABD'ye geri dönmeye zorlanır. Silahların geçmişten kalma olduğunu fark eden ve üzerlerindeki sembollerden şüphe duyan Keller, durumu araştırmaya karar verir. Bir kongre üyesine durumu aktarmaya çalışırken, o üye öldürülür ve Keller, yardımcısı Ileana Popescu Lavinia Postolache ile birlikte karanlık siyasi olayların içine sürüklenir. Norton, bir röportajında şu ifadeleri kullanıyor: "Clinton’un itirafından sonra siyasete daha fazla dikkat etmeye başladım ve ardından 2000 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile Yargıtay kararı gündeme geldi. 11 Eylül sonrası Beyaz Saray’ın bu trajediyi kendi çıkarları için kullanmaya devam etmesi ve medyanın bu duruma karşı gösterdiği aşırı ilgi neredeyse katlanılmaz bir hale gelmişti. Hangi politik görüşe sahip olursanız olun, çoğu Amerikalı, sistemin yozlaşmış olduğuna ve halkın bu duruma geçici olarak katıldığını düşünmeye başladı. Bu derin hayal kırıklığı, Sahte Renkler'in doğmasına yol açtı."