Tılsım izle

Gökyüzü masmavi, yemyeşil arazilerle kaplı ve huzur dolu bir atmosfer... İşte Tanrı'nın yarattığı cennet tam olarak böyle bir yer. Ancak her güzel manzaranın arkasında gizli bir tehlike bulunabilir. Evrenin tüm bu parıltısının arasında, karanlık ve sinsice bir boşluk vardı; şeytan burada, fırsat kollayarak bekliyordu.

Zaman geçtikçe dünya değişti ve takvimler 1997'yi gösterdi. ABD'nin yoğun limanlarından birinde, günlük yaşamın telaşı sürerken, olağanüstü bir durum yaşanıyordu. Liman işçileri, yüzyıllar öncesine ait, 12. yüzyıl İran'ından kalma paha biçilmez bir heykelin bulunduğu gemiden dikkatlice yükleri indiriyorlardı. Ancak talihsiz bir kaza sonucu heykel yere düştü ve içinden kırmızı, gizemli bir taş fırladı.

Bu taşa ilk ulaşan liman işçisi, etrafında kimse olmadığını görünce, taşı gizlice alarak derin bir merak ve belki de biraz hırsla bir koleksiyoncuya sattı. Ancak bu taş, sıradan bir taş değildi; efsanelere göre, güçlü bir kahin tarafından içine hapsedilmiş bir cin, bu taşın derinliklerinde yıllardır beklemekteydi. Cin, özgürlüğüne kavuşabilmek için yalnızca bir insanın ona bir dilek dilemesini bekliyordu.

Bu olaylar zinciri, sıradan görünen ama aslında kaderleri değiştirecek büyük bir maceranın başlangıcını işaret ediyordu. Kim bilir, belki de bu cinin serbest kalmasıyla dünya yeni bir döneme girecekti. Ya da bu, içinden çıkılmaz bir karmaşanın ilk adımı mıydı? Şehirdeki o sıradan liman işçisinin, bir dilek için yaptığı bu eylemin sonuçları ne olacaktı? Görünen o ki, bazı hikayeler sadece eski kitaplarda kalmıyor; gerçek hayatımıza, en beklenmedik anlarda dahil olabiliyorlar.