Alfred Molina, sinemanın farklı türlerinde ve rollerde gösterdiği etkileyici performanslarla tanınan bir aktördür. Kariyeri boyunca birçok önemli yapımda yer almış ve genellikle derinlikli karakterlerle dikkat çekmiştir. Molina, hem bağımsız yapımlarda hem de büyük bütçeli Hollywood projelerinde başarılı olmuştur. Oyunculuğundaki çeşitlilik, onu hem dramatik hem de komik rollerde başarılı kılmıştır.
Alfred Molina, sinema dünyasının en yetenekli ve çok yönlü oyuncularından biridir. Hem büyük Hollywood yapımlarında hem de bağımsız filmlerdeki etkileyici performanslarıyla tanınır. Molina'nın yer aldığı bazı harika filmler, onun geniş yetenek yelpazesini gözler önüne serer. 2002 yapımı Spider-Man 2, Molina’nın kariyerinin önemli bir parçasıdır. Filmde Doctor Octopus rolüyle büyük beğeni toplayan Molina, karakterine derinlik ve karmaşıklık katmış, sinema tarihinin unutulmaz kötü adamlarından biri haline gelmiştir. 2010 yılında çıkan Alice in Wonderland filminde de dikkat çekici bir performans sergilemiştir. Tim Burton’ın yönetmenliğini üstlendiği bu fantastik yapımda, Molina, Cheshir Kedi'nin başkalarına benzeyen bir versiyonu olarak rol almıştır. Molina’nın bir başka öne çıkan filmi ise 2004 yapımı Frida’dır. Bu biyografik dramada, ünlü ressam Diego Rivera'yı canlandırarak büyük takdir toplamıştır. Rolü için çeşitli ödüller adaylığı almış ve bu performansı onun en güçlü işlerinden biri olarak değerlendirilmiştir. Molina’nın geniş rol yelpazesi, onun sadece bir karakter aktörü değil, aynı zamanda her türde başarılı olabilen bir oyuncu olduğunu gösterir. Kendisinin sinemaya kattığı her şey, onun çok yönlülüğünü ve yeteneğini kanıtlar nitelikte. The Devil Has a Name Fred Stern, dul, beş parasız ve başıboş bir çiftçiyken, çokuluslu bir petrol şirketinin su kaynaklarını kirlettiğini öğrendiğinde hayatında yeni bir anlam bulur. Bu bilgi, onu çevresindeki adaletsizliğe karşı koyma mücadelesine yönlendirir. Ancak bu mücadele, mahkeme salonunun ötesine geçerek, Fred’in özel yaşamını da sarar. Şirketin açgözlülüğü, Fred'in çiftliğini, ailesini ve hayallerini tehdit ederken, Fred, her şeyin mahvolmasını engellemek için bir yol arar. Film, denizden karaya kadar uzanan bir kirlenmenin, Kurumsal Amerika'nın açgözlülük kültürünün üzerindeki karanlık perdeyi nasıl araladığını anlatıyor.
Chicago'nun batısındaki Humboldt Park bölgesinde, küçük bir Porto Riko topluluğunun yaşadığı bir mahallede, kışın karanlık gecesi, evlerinin içinde sıcak bir ışık yayarak Noel'i kutlamak üzere bir araya gelmiş bir aileyi görmekteyiz. Bu yıl, yaşlı büyükbaba Pedro'nun hastalığı nedeniyle belki de ailelerinin birlikte geçireceği son Noel olabilir. Çocukların neşesi ve büyüklerin hüzünlü bakışları, aralarındaki bağlılığın ne kadar derin olduğunu hissettiriyor. Aile, eski geleneklerini yaşatmaya, bolca yemek hazırlamaya, eski şarkıları söylemeye ve geçmişin hatıralarını yad etmeye odaklanmış durumda. Her şey, büyükbaba Pedro'nun yüzündeki gülümsemenin bir süre daha sürmesi için yapılıyor. Sihirbazın Çırağı Günümüz Manhattan'ında, şehir korkunç bir tehlike altındadır; Maxim Horvath adındaki baş düşman, karanlık güçleriyle şehri tehdit etmektedir. Bu kaotik durumda, usta büyücü Balthazar Blake, Horvath'ı durduracak tek umut olarak kendini görür. Ancak, bu görev için yalnızca güçlü büyüler yeterli değildir. Balthazar, görünüşte sıradan bir adam olan ve gizli bir potansiyele sahip Dave Stutler'ı gönülsüz çırağı olarak kabul eder. Dave, büyü sanatının ve biliminin hızlandırılmış bir eğitimine tabi tutulur. İki uyumsuz ortak, şehirdeki karanlık güçleri bertaraf etmek için işbirliği yaparken, Dave’in hayatta kalması, şehri kurtarması ve aralarındaki ilişkinin gelişmesi için büyük cesaret göstermesi gerekecektir.
Judy Wood'un ilham verici gerçek öyküsü, ABD iltica hukukunda kalıcı bir etki yaratmıştır. İlk davasında, Taliban tarafından zulme uğrayarak ülkesinden kaçmak zorunda kalan bir kadını temsil etmiştir. Bu kadın, kızlar için bir okul açma cesareti gösterdiği için hedef alınmıştı. Judy, bekar bir anne olarak yaşamını sürdürürken, mahkeme içinde ve dışında büyük mücadeleler vermiştir. Bu süreçte sadece müvekkilinin hayatını kurtarmakla kalmamış, aynı zamanda ABD'deki İltica Yasası'nda köklü değişiklikler yapmayı başarmıştır. Judy'nin bu kararlı mücadelesi, dünya çapında binlerce insanın hayatını kurtarmıştır.
İran’ın mistik topraklarında, eski zamanların efsunlu dünyasında bir haydut prens ve bir gizemli prenses, kadim bir hançeri korumak için hayatlarını tehlikeye atar. Bu hançer, tanrıların armağanı olarak kabul edilen ve sahibinin zamanın akışını tersine çevirip dünyaya hükmetmesini sağlayacak olan Zamanın Kumları’nı serbest bırakma gücüne sahiptir. Ancak, bu kutsal nesne, karanlık güçlerin ve hainlerin hedefindedir. Prens ve prenses, eski çağların bu muazzam sırrını korumak için tehlikeli bir yolculuğa çıkarlar, her adımda hem kendi iç çatışmalarını hem de dış tehditleri göğüslemek zorundadırlar. Zamanın Kumları'nın peşindeki karanlık güçler, onların hem fiziksel hem de ruhsal sınırlarını zorlayarak, bu mistik artefaktı ele geçirmeye kararlıdır. The Little Traıtor 1947'de, İsrail'in devlet olarak doğmasına sadece birkaç ay kalmışken Filistin'de geçen "Panther in the Basement" adlı film, on bir yaşındaki Proffy Liebowitz'in öyküsünü anlatıyor. Genç Proffy, İngiliz işgalcilerin topraklarından defolup gitmelerini hayal eden militan ve duyarlı bir çocuktur. Arkadaşlarıyla birlikte İngilizleri korkutmak ve çeşitli sabotaj planları yapmakla meşguldürler. Ancak bir akşam, sokağa çıkma yasağını çiğnedikleri sırada Proffy, İngiliz Çavuş Dunlop tarafından yakalanır. Şaşırtıcı bir şekilde, Dunlop onu tutuklamak yerine evine bırakır. Zamanla, bu iki zıt karakter arasında beklenmedik bir dostluk gelişir.
Frida, genç çift sanat dünyasında çığır açarken, Frida Kahlo'nun Diego Rivera ile paylaştığı tutkulu ve karmaşık hayatı gözler önüne seriliyor. Sanat ve yaşamı arasındaki bu iç içe geçmiş ilişki, Kahlo'nun akıl hocası ve eşi olan Rivera ile olan dinamiklerini ve Diego'nun sanatsal yönünü kapsıyor. Ayrıca, Frida'nın Leon Troçki ile yaşadığı tartışmalı ve yasak ilişki, onun cesur ve özgür ruhunu yansıtıyor. Kadınlarla yaşadığı kışkırtıcı ve romantik ilişkiler, onun cinselliğe dair tavizsiz duruşunu ve devrimci ruhunu gözler önüne seriyor. Frida Kahlo, siyasi, sanatsal ve cinsel sınırları zorlayarak, kendine özgü ve etkileyici bir hayat sürdü.
On yıl önce, kumarhane soygunlarının ardından kaçan dört suçlu, eski ortaklarının izini bir çöl kasabasında bulurlar. Bu iz, onları, eski suç geçmişini tamamen unutan bir kanun adamına yönlendirir. Her biri, yıllarca peşinden koştukları bu adamın, nasıl olup da suçla olan bağını unuttuğunu anlamaya çalışır. Çölün sıcak ve kavurucu atmosferinde, eski suçlular, eski ortaklarının şu anki hayatını araştırırken, bir yandan da suçlarının peşini bırakmayan geçmişle yüzleşmek zorunda kalır. Ancak, suçlu geçmişlerini örtbas etmeye çalışan bu adamın, yaşadığı kimlik değişikliği ve yeni hayatı, onları derin bir karmaşanın içine çeker.
Kim Baker, 2003 yılında New York’taki konforlu masa başı işini ve ciddi erkek arkadaşı Chris’i geride bırakma kararı alır. Haber ajansı, denizaşırı ülkelerdeki boşluğu dolduracak bir muhabir arıyordur ve Baker, savaşla yıkılmış Afganistan’da üç ay sürecek bir görev üstlenir. Önceki deneyimi, yalnızca birkaç yıl önce aldığı düşman bölge eğitimine dayanmaktadır. Afganistan’a varır varmaz, bu zorlu göreve duygusal olarak hazır olmadığını anlar; savaşın tehlikelerine katlanmakla kalmaz, günlük yaşamın zorluklarıyla da mücadele eder. Memleketinde ortalama bir kadın olarak görülen Baker, burada erkekler tarafından büyük ölçüde sadece bir kıç parçası olarak algılanır ve küçümsenir.
Küçük kız kardeşiyle aniden tüm iletişimini kesen Jacob King, onun izini bulmak için Los Angeles’a doğru yola çıkar. Şehre vardığında, kız kardeşinin son bilinen hareketlerini bir araya getirirken, Melekler Şehri'nin karanlık ve çürümüş yüzünü keşfeder. Los Angeles’ın parıltılı görüntüsünün ardında, yeraltında uyuşturucu ticareti, cinsellik ve derin sırlarla dolu bir dünya vardır. King, kardeşinin kaybolduğu bu karmaşık ve tehlikeli ortamda gezinirken, şehrin yozlaşmış köşelerinde rahatsız edici kanıtlar bulur. Evine dönmesi için yapılan uyarıları dikkate almadan, kız kardeşinin başına gelenlerin gerçeğini bulmak için amansız bir şekilde mücadele eder.