Sizler için derlediğimiz film listemizde, dünya sinemasının en parlayan yıldızlarından biri olan Will Smith’in en çok beğenilen on filmini bir araya getirdik. Bu liste, aksiyon, macera, komedi, suç, dram, romantik gibi birçok farklı türdeki yapımları içermektedir.
Will Smith’in kariyeri boyunca yer aldığı bu filmler, izleyicilere unutulmaz anlar sunarak geniş bir yelpazede keyifli deneyimler yaşatmaktadır. Her biri, farklı temalar ve hikayelerle dolu olan bu yapımlar, Smith’in oyunculuk yeteneğini ve çok yönlülüğünü gözler önüne seriyor.
Will Smith, sempatik kişiliği ve geniş hayran kitlesiyle tanınan bir oyuncudur. Sanatçı, her filminde doğal oyunculuğunu sergileyerek izleyicileri etkilemeyi başarmaktadır. Farklı karakterlere hayat verdiği projelerinde, bazen bir dedektif ya da ajan rolünde karşımıza çıkarken, diğer zamanlarda fantastik bir dünyada güvercin ya da süper kahraman olarak izleyiciyle buluşmaktadır. Hem çocukların hem de yetişkinlerin kalplerine dokunmayı başaran Smith, sinema kariyerinde önemli bir yer edinmiştir.
90'lı yıllardan itibaren vizyona giren filmlerinde, Will Smith'in ustalığı gözler önüne serilmektedir. Her bir yapımında izleyiciyi etkileyen sahnelerle dolu bir performans sergileyen oyuncu, adeta nefes kesen anlar yaratmaktadır. Sayısız filmde rol alarak, yediden yetmişe herkesin ilgisini çekmeyi başaran Will Smith, hayranlarına unutulmaz eserler sunmuştur.
Miami'de dedektiflik yapan Mike Lowrey ve Marcus Burnett, şehirlerindeki uyuşturucu baronuyla yüzleşmek zorunda kalırlar. Uyuşturucu suçlamasıyla hapse giren Isabel Aretas, oğlu Armando'nun yardımıyla kolayca kaçmayı başarır. Ardından, oğlunu Miami'ye gönderir ve babasının gizlediği bir miktar parayı almasını, ayrıca onun ölümüne sebep olan kişilere tuzak kurarak aynı acıları yaşatmasını ister. Isabel, Mike Lowrey adındaki dedektifi de hedef alır ve onun öldürülmesini talep eder. Bu sırada Mike, yakın arkadaşı ve ortağı Marcus Burnett’in yeni doğacak torununun doğumunda yanında olmak istemektedir.
Mike ve Marcus, Miami'nin karanlık yüzüyle karşı karşıya gelirken, Isabel'in planları onları tehlikeli bir oyunun içine çeker. Armando, annesinin intikam planını gerçekleştirmek için Miami'ye gelir ve dedektifin peşine düşer. Ancak Mike, Marcus'un ailesine olan bağlılığı ve dostluğu nedeniyle bu durumu daha da karmaşık hale getirir. Mike, Marcus'un torununun doğumunu kutlamak için hazırlık yaparken, aynı zamanda hayatını tehdit eden bir düşmanla da yüzleşmek zorundadır.
İkili, hem kişisel hem de mesleki zorluklarla başa çıkmak için birlikte hareket etmek zorundadır. Isabel'in intikam arzusu, onları sadece kendi hayatları için değil, sevdikleri için de bir mücadeleye sürükler. Miami'nin tehlikeli sokaklarında, dostluk ve sadakat sınanırken, Mike ve Marcus'un bu zorlu süreçten nasıl çıkacakları merak konusudur.
Film, son derece yetenekli ve mükemmel bir casusun bir güvercine dönüşmesini ele alıyor. Bu yeni haliyle bile, dünyayı kurtarmak için elinden geleni yapmaya kararlı olan casus, güvenilmez bir teknolojiye kendini kaptıracaktır. Görevine çıkan Sterling, etrafı araştırırken yanlışlıkla bir karışımı yutar ve aniden güvercine dönüşür. Walter ve Sterling bu durumu tuhaf bulsalar da, görevlerine devam etmek zorundadırlar. Hızla hareket ederek düşmanlarını takip etmeye başlarlar ve ajanları gözden kaçırmamaya özen gösterirler.
Sonrasında Venedik’e ulaşan Walter, arkadaşı Sterling’in haberi olmadan HTUV ile karşı karşıya gelir. Bu beklenmedik durum, ikilinin planlarını alt üst ederken, Walter’ın karşılaştığı zorluklar da artar. Sterling’in dönüşümünü gizli tutmaya çalışırken, Walter’ın karşılaştığı tehlikeler ve sürprizler, hikayenin gerilimini artırır.
Film, 2035 yılına odaklanarak, bir polis memurunun robotların insanlık için potansiyel bir tehdit oluşturabileceği düşüncesini sorgulamasını konu alıyor. İnsansı robotlar, insanlara her türlü hizmeti sunarak toplumda önemli bir yer edinmiş durumda. Del Spooner, Chicago polis departmanında görev yapan bir dedektif olarak, yaşadığı bir olay sonucunda robotlara olan güvenini kaybetmiş ve onların tehlikeli olabileceğini anlamıştır.
Zamanla, Dr. Alfred'in camdan düşerek hayatını kaybetmesi, Del için bir dönüm noktası olur. Dr. Alfred, geride bıraktığı bir mesajla Del'den devam eden davayı üstlenmesini istemektedir. Polis, bu olayı intihar olarak değerlendirirken, Del bu durumdan şüphe duyarak olayın arka planını araştırmaya karar verir.
Film, tanımadığı yedi kişinin yaşamlarını köklü bir şekilde değiştiren bir adamın hikayesini anlatıyor. Ben Thomas, satış temsilcisi olan Ezra Turner’a telefonla hakaretler yağdırarak ona büyük bir öfke besler. Ancak görme engelli olan Ezra, bu hakaretleri bir kenara iterek işine devam etmeyi tercih eder. Ben ise Emily Posa adındaki kadının hayatını araştırır ve kalp rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördüğünü öğrenir.
Daha sonra, yaşlıların kaldığı bir bakım evine giden Ben, oradaki insanlara kendisini bir ajan olarak tanıtır. Bu ortamda biraz araştırma yapmaya karar verir ve bakım evini yöneten Stewart Goodman’ın karakteri hakkında bilgi edinmeye çalışır.
Veba hastalığı nedeniyle birçok insan hayatını kaybetmekte ve hayatta kalanlar canavara dönüşmektedir. Zaman geçtikçe, New York'ta insan formunu koruyan tek bir kişi kalır. Bu kişi, geride kalanları eski hallerine döndürmek ve kurtarmak için cesur bir mücadeleye girişir.
Virüsün tedavisi için çalışmalar yürüten bilim insanlarının gerçekleştirdiği deneyler beklenmedik bir şekilde sonuçlanır ve insanlık büyük bir tehdit ile karşı karşıya kalır. Bu kritik aşamada, hayatta kalan tek insan, tüm bu kaosun ortasında kalmıştır.
Jay, polis memurluğu görevini sürdürürken, dünya genelindeki etkileşimleri denetlemek amacıyla son derece gizli bir organizasyona katılma fırsatı bulur. Meksika'da görev yapan Ajan K ve Ajan D, sınır devriyesi görevini üstlenerek, kimseye fark ettirmeden başkalarının kimliklerine bürünür ve karşılarına çıkan tehditleri ortadan kaldırmak için harekete geçerler.
Ajan D, yıllardır sürdürdüğü bu tehlikeli işin kendisini yıprattığını düşünmeye başlar. Artık yeni bir yol çizmesi gerektiğine ve emeklilik zamanının geldiğine inanır. Ancak, bu tür bir karar almak için henüz erken olduğunu bilmektedir.
Filmde süper kahramanlık rolünü üstlenen Hancock, her eylemiyle beklenmedik olumsuz sonuçlar doğurmakta ve sürekli zor durumda kalmaktadır. John Hancock, uçma yeteneği ve her türlü saldırıya karşı dayanıklılığı gibi birçok süper güce sahip bir kahramandır. Los Angeles'ta yaşayan John, kendi başına hareket eden, dikkatsiz ve son derece sorumsuz bir karakterdir. Bu süreçte, halk onunla alay etmekte ve yaptığı hatalar nedeniyle ondan nefret etmektedir.
Bir gün, Ray adında bir adamı kurtardığında, Ray ona minnettar kalır ve imajını düzeltmesi için yardım teklif eder. Ray, Hancock'un toplumdaki algısını iyileştirmek için elinden geleni yapmaya karar verir.
Robert, avukatlık mesleğini icra ederken, üzerinde çalıştığı bir suç dosyasında önemli kanıtlar elde eder. Bu durum, onu durdurmak isteyenlerin dikkatini çekmesine neden olur. Reynolds, terfi almak için yasanın yürürlüğe girmesini beklerken, Hammersley’i öldürür. Cinayeti gizlemek için, Hammersley’nin ölümünü kalp krizi olarak göstermeye çalışır. Polis, cinayeti araştırmaya başladığında, bir biyoloğun gölün karşısındaki kaseti kurtarmaya çalıştığını fark eder.
Biyolog Daniel, cinayetin görüntülerini incelediğinde, bir gazeteci ile irtibat kurar. Bu gazeteci, olayın detaylarını ortaya çıkarmak için Daniel ile iş birliği yapar. Daniel’in bulduğu kanıtlar, cinayetin arka planını aydınlatmak için önemli bir fırsat sunar. İkili, bu karanlık olayı çözmek için birlikte çalışmaya karar verir.
Dünya, uzaylıların saldırısına uğramış ve gezegeni ele geçirmek amacıyla gelen bu varlıklar, insanları büyük bir korku ve panik içinde bırakmıştır. 1996 yılında devasa bir uzay gemisi, gökyüzünde belirdiğinde, tüm dünya bu duruma tanıklık etmiştir. Ardından, çeşitli bölgelere inen daha küçük gemiler, insanların endişelerini daha da artırmıştır. Bazı insanlar, bu durumu kabullenip harekete geçerken, diğerleri kaçış yolları aramaya başlamıştır.
Dünyanın dört bir yanında insanlar, uzaylı tehdidine karşı hazırlık yaparken, uçan daireler çoktan saldırıya geçmiş ve bulundukları yerleri yok etmeye başlamıştır. Çatışmaların patlak vermesiyle birlikte, her iki taraf da galip gelmek için büyük bir çaba sarf etmektedir. Ancak, savaşın karmaşık bir hal alması ve çıkmaza girmesi, durumu daha da zorlaştırmaktadır.
İki cesur ve karizmatik dedektif, yeni bir eroin vakasını araştırırken, olaya tanıklık eden bir kişiyi bulup onu koruma altına alırlar. Uzun yıllardır dost olan Mike ve Marcus, neredeyse 100 milyon dolarlık eroinin kaybolduğu bir soygunla ilgili soruşturma yürüten dedektiflerdir. Bu süreçte, içişleri tarafından gerçekleştirilen bu soygunun arkasında bir içerden birinin olduğuna dair güçlü bir inanç taşımaktadırlar. Kendilerine verilen süre içinde sonuç alamazlarsa, çalıştıkları departmanın kapatılacağı tehdidiyle karşı karşıyadırlar.
Bu nedenle, Mike hemen yeni zenginleşen kişileri araştırmaya başlar; böylece suçlunun kimliğini ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Zamanla yarışan dedektifler, hem kendi kariyerlerini hem de departmanlarını kurtarmak için ellerinden geleni yapacaklardır.