Gelmiş Geçmiş En İyi 10 Seri Film

Tam 20 bin yıl önce, dünya bambaşka bir görünümdeydi. İklim giderek daha soğuk hale geliyordu ve buzul çağı kapıda duruyordu. Bu durum, hayvanların göç etmesine yol açan önemli bir etken oldu. Soğuktan korunmak isteyen tüm hayvanlar, daha sıcak iklimlere ulaşmak için güneye doğru yola çıkmaya karar verdiler. Ancak bu mantıklı hareketin dışında, farklı bir yol seçen bir hayvan vardı: Mamut Manfred. Manfred, diğer hayvanların aksine, güneye gitmek yerine kuzeye doğru ilerlemeyi tercih etti. Manfred’in yanında, onun gibi alışılmadık bir seçim yapan bir başka hayvan daha vardı: Sid. Sid, diğerlerinin izinden gitmek yerine, kendi yolunu seçen bir karakterdi. Bu iki hayvan, soğuk havalara rağmen farklı bir yön seçerek, alışılmışın dışında bir maceraya atılmayı tercih ettiler.

Danny ve Sandy, lise çağındaki gençlerdir. Farklı okullarda eğitim alsalar da, bir yaz günü karşılaşırlar. Bu yaz, ikisi için sıradan bir tatil olmanın ötesine geçer. Çünkü bu yaz, hayatlarının en unutulmaz anılarını biriktirdikleri bir döneme dönüşür. Aralarındaki aşk, yaz boyunca derinleşir ve bu tatil, her ikisi için büyük bir anlam taşır. Ancak, her güzel anın bir sonu olduğu gibi, yaz tatili de sona ermek üzeredir. İkili, ayrılacaklarını ve bir daha birbirlerini göremeyeceklerini düşünerek üzülürler. Fakat beklenmedik bir gelişme yaşanır. Yaz tatilinin ardından Sandy, Danny’nin okuluna transfer olur. Sandy, her şeyin mükemmel gideceğini umarak yeni bir başlangıç yapar. Ancak, işler düşündüğü gibi gitmez ve ikili, beklenmedik zorluklarla karşılaşır.

New York'ta yaşayan üç bilim insanı, sıradan araştırmacılardan çok daha fazlasıdır. Bu bilim insanları, gizemli ve alışılmadık projeler üzerinde çalışmaktadırlar. Ancak, bu tuhaf deneyler nedeniyle çalıştıkları kurumdan sonunda kovulurlar. Fakat bu durum, onların mücadele azmini kırmak için yeterli bir sebep değildir. Bunun yerine, bir araya gelerek Hayalet Avcısı olma kararı alırlar. Artık, etrafta ve insanlarda sorun yaratan hayaletleri yakalamak için yola çıkacaklardır. Hatta bu amaçla bir dükkan açmaya karar verirler ve dükkanın adını "Hayalet Avcıları" koyarlar. Bu yeni iş, bilim insanları için oldukça avantajlıdır çünkü şehirde dolaşan pek çok hayalet bulunmaktadır. Bu üç bilim insanı, hayalet avcılığına adım atarak hem kendi tutkularını gerçekleştirecek hem de New York'un karanlık köşelerinde dolaşan ruhları yakalamak için mücadele edeceklerdir. Hayaletlerin varlığı, şehirdeki insanları rahatsız etmekte ve huzursuz etmektedir. Bilim insanları, bu sorunu çözmek için bir araya gelerek hem eğlenceli hem de heyecan verici bir maceraya atılacaklardır. Hayalet Avcıları, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir misyon haline gelecektir. Şehirdeki hayaletleri yakalayarak, insanlara huzur getirmeyi hedefleyeceklerdir.

Bir dizi araştırma sonucunda, bir mağarada çeşitli fosiller keşfedilir. Bu fosiller, dinozorların dönemine ait sivrisinekleri temsil etmektedir. Fosiller, detaylı inceleme için toplanır. Milyarder John Hammond, bu keşiflerin ardından bir bilim insanları ekibi oluşturur. Ekip, bu sivrisinek fosillerinden DNA örneği almayı başarmaktadır. Elde edilen DNA, başka bir hayvanın genetik materyaliyle birleştirilerek tamamen yeni bir yaratık oluşturulur. Ancak bu yaratık, sıradan bir varlık değildir; hayal gücünün ötesinde korkutucu bir yaratım ortaya çıkar. Bu durum, beraberinde birçok karmaşık sorunu da getirmektedir.

Shrek, yeşil bir dev olarak bilinen bir canavardır. Çevresindeki birçok kişi tarafından çirkin olarak tanımlanan bu dev, aslında hayatından oldukça memnundur. Günlerini çamur banyosu yaparak ve sıradan bir yaşam sürerek geçirmekte, bu durumdan keyif almaktadır. Ancak, Shrek’in anne ve babası bile onunla başa çıkmakta zorlanmaktadır. Bir gün, ülkenin prensesi Fiona, bir ejderha tarafından kaçırılır. Prensesin kurtarılması için Lord Farquad, çaresiz bir şekilde Shrek’ten yardım talep eder. Lord Farquad, prensesi kurtarma konusunda kararlıdır ve bu nedenle Shrek’in desteğine ihtiyaç duymaktadır. Peki, Shrek bu zorlu görevde Lord Farquad’a yardımcı olabilecek mi?

Casey Baker, bir lise öğrencisi olarak sıradan bir hayat sürmektedir. Ancak, telefonunda sürekli konuştuğu bir kişi vardır ki, bu kişinin kim olduğunu asla öğrenememiştir. Tek bildiği, bu kişiyle sohbet etmekten büyük keyif aldığıdır. Casey, telefondaki kişiyle korku filmleri üzerine derinlemesine sohbetler yaparken, aralarındaki iletişimde flörtöz bir hava da oluşmuştur. Bu konuşmalar Casey için oldukça eğlenceli geçerken, bir gün her şey beklenmedik bir şekilde ciddileşir. Bir gün, konuştuğu kişi, tarzıyla Casey’i rahatsız etmeye başlar. Önceleri eğlenceli olan bu diyaloglar, aniden tehditkar bir hale dönüşür. Artık bu kişi, Casey’nin hayatını tehlikeye atacak sözler sarf etmeye başlamıştır. Casey, bu durumu bir an önce sona erdirmek ister, ancak bu işin o kadar da kolay olmayacağını kısa sürede anlayacaktır.

Marv, bir sokak dövüşçüsü olarak tanınan bir adamdır ve hayatının aşkını kaybetmenin acısını derinden hissetmektedir. Şu anki tek arzusu, kaybettiği aşkının intikamını almak ve bu uğurda her şeyi göze almaktır. Marv, intikam ateşiyle yanarken, geçmişte yaşadığı kaybın izlerini silmek için kararlıdır. Dwight, bir özel dedektif olarak karmaşık bir hayat sürmektedir ve kendi içsel çatışmalarıyla yüzleşmektedir. Kendi sorunlarıyla boğuşan Dwight, Marv'ın intikam arayışının ortasında kendini bulacak ve bu süreçte kendi hayatındaki zorluklarla da başa çıkmak zorunda kalacaktır. Hartigan ise, şehirde kalan tek dürüst ve tarafsız polis olarak öne çıkmaktadır. Suç ve yozlaşmanın kol gezdiği bu şehirde, Hartigan, işini en iyi şekilde yaparak adaleti sağlamak için mücadele etmektedir. Görevine olan bağlılığı, senatörün oğlunun kaçırdığı bir kızı kurtarma çabasıyla daha da derinleşir ve bu durum, onu tehlikeli bir maceranın içine sürükler.

Karanlık ve insanların aklını karıştıracak gizemlerle dolu bir kaset bulunmaktadır. Bu kaseti izleyenler için geri dönüş imkânı kalmamaktadır; çünkü izleyen kişi, tam yedi gün sonra esrarengiz bir şekilde hayatını kaybetmektedir. Şimdiye kadar bu duruma kimse bir anlam verememiştir. Rachel Keller, bir gazeteci olarak bu ardışık ölümlerden etkilenir ve durumu derinlemesine araştırmaya karar verir. Kaseti ele geçiren Rachel, yalnızca olayı incelemekle kalmaz, aynı zamanda kaseti kendisi de izler. Bu kararının ardından, Rachel beklemediği tuhaf olaylarla karşılaşmaya başlar. Artık kendisi de büyük bir tehlikenin içine girmiştir.

Frank Martin, geçmişte bir asker olarak tanınan bir adamdır. Askerlik döneminde, dövüş yetenekleriyle dikkat çekmiş ve birçok başarıya imza atmıştır. Ancak zamanla, bu hayat geride kalmış ve Frank, tamamen zıt bir yaşam tarzını benimseyerek sakin bir iş bulmuştur. Artık bir taşıyıcı olarak çalışmakta, insanları veya paketleri taşımaktadır. Frank, her türlü yükü para karşılığında taşımakta ve bu işte kendine bir düzen kurmuştur. Bir gün, Frank’in taşıdığı bir nesne, beklenmedik bir belaya yol açar. Bu durum, onun için oldukça zorlayıcı bir hale gelir ve başını beladan kurtarmak için çaba sarf etmesi gerekecektir. Frank, geçmişteki askeri becerilerini bir kenara bırakmış olsa da, bu karmaşık durumdan sağ salim çıkabilmesi için ne kadar mücadele edeceği merak konusudur. Acaba Frank, bu tehlikeli durumdan kurtulmayı başarabilecek mi?

Indiana Jones, bir arkeolog olarak tanınan bir karakterdir. Onun arayışında olduğu şey, Ark of The Covenant adını taşıyan efsanevi bir nesnedir. Söylentilere göre, bu kutsal emanet, büyük bir sırrın anahtarını elinde bulundurmaktadır. Indiana Jones, bu gizemi çözmek için yola çıkmaya karar verir. Ancak, Ark of The Covenant’ı arayan tek kişi o değildir; Nazi Almanyası'nın lideri Hitler de bu kutsal nesnenin peşindedir ve onu elde etmek için her türlü çabayı gösterecektir. Indiana Jones, bu zorlu macerada başarılı olabilecek mi? Ark’ı, diğerlerinden önce bulmayı başarabilecek mi? Bu sorular, onun karşılaşacağı tehlikeler ve engellerle dolu bir yolculuğun başlangıcını işaret ediyor. Her iki taraf da, bu efsanevi nesnenin peşinde koşarken, büyük bir mücadeleye gireceklerdir.