Hint Filmi Hayranlarının Kaçırmaması Gereken Filmler

2008 yılında Taj Mahal Palas oteline gerçekleştirilen terör saldırısını konu alan bu filmde, Arjun adında baba olmaya hazırlanan genç bir adamın hikayesi anlatılmaktadır. Uzun bir süre işsiz kalan Arjun, ailesine maddi destek sağlamak amacıyla şehrin en prestijli oteli olan Taj Mahal'de garson olarak işe başlar. Ancak, bu yeni işinin ona neler getireceğinden habersizdir. Bu arada, tatil için şehre gelen bir aile, lüks bir otelde konaklamayı tercih ederek keyifli bir tatil planlamaktadır. Fakat, bir terör saldırısı, otel çalışanlarının ve misafirlerin huzurlu günlerini bir kabusa dönüştürür. Otelin çevresindeki birçok yer havaya uçarken, insanlar otelden duydukları korkuyla paniklemeye başlar ve otele gelenler arasında, yakında oteli ele geçirecek olan teröristlerin de bulunduğu ortaya çıkar.

Bu film, bir intihar bombacısının başına gelen olayları konu alıyor. Problemleri olan bir adam, bir suikast girişiminin ardından kendini intihar bombacısı olarak görmeye başlar ve üzerinde büyük bir miktarda patlayıcıyla sokaklarda dolaşmaya çıkar. Ancak beklenmedik bir gelişme yaşanır ve bombacı hafızasını kaybeder. Bu durum, onun ne yapacağını bilememesine yol açar ve üzerinde bomba taşıdığını fark ettiğinde, şehirdeki tüm insanların hayatı tehlikeye girer. Artık her şey, bombacının ve polisin kontrolündedir.

Arun, çocukluğundan beri hayalini kurduğu ünlü yönetmenlik kariyerine bir türlü adım atamaz. Yazdığı ilginç ve korkutucu senaryolar, yapımcıların ilgisini çekmeyi başaramaz. Yeni bir başlangıç yapmak isteyen Arun, babasının mesleği olan polislik yolunu seçer. Amcasının desteğiyle Baş Komiser unvanına ulaşır. Ancak bu meslek, hayalindeki film senaryolarından çok farklıdır; burada her şey gerçektir. İlk görevinde, psikopat bir katilin peşine düşer. Bu çılgın seri katil, 15 yaşındaki kızları kaçırıp onlara acımasızca işkence eden bir canidir. Arun, bu tehlikeli durumla yüzleşirken, gerçek hayatın korkutucu yüzüyle karşı karşıya kalır.

Arun'un tek bir arzusu vardır: seri katiller hakkında muhteşem bir film çekmek. Ancak, bu hayalini gerçekleştirmek için gereken fırsatları bir türlü bulamaz. Yine de, Arun'un annesi, oğlunun bir şeyler yapmasını ve hayatına bir yön vermesini istemektedir. Bu nedenle, Arun'u polis olma konusunda zorlar. Sonunda, Arun annesinin beklentilerini karşılamak için bir polis memuru olmaya karar verir. Fakat kaderin bir oyunu olarak, Arun'un polis memuru olarak ilk günü, onu bir seri katille karşı karşıya getirir. Bu beklenmedik karşılaşma, Arun'un hayatını tamamen değiştirecek bir dizi olaya kapı aralar. Artık hayalleriyle yüzleşmek zorunda kalacak ve belki de en büyük korkusuyla karşılaşacaktır.

Film, Hint çölünde isyancılar ile polis arasında geçen heyecan dolu bir kovalamaca ve çatışmayı konu alıyor. Polis, Hindistan'ın Chambal Vadisi'nde yaşayan ve hırsızlıkla geçimini sağlayan bir çetenin peşindedir. Çetenin yolu, bir kadın ve küçük bir kızla kesiştiğinde, durum daha da tehlikeli bir hal alır. Kadın ve çocuğu da yanlarına alarak kaçan çete, gerilimi artırarak hikayenin gidişatını etkiler. Bu film, Hindistan'daki gerçek yaşamı ve insanların hayatta kalmak için neler yapmak zorunda kaldıklarını gözler önüne seriyor. İzleyiciye, zorlu koşullar altında hayatta kalma mücadelesi veren karakterlerin yaşadığı zorlukları ve çaresizlikleri derinlemesine hissettiriyor. Film, sadece bir aksiyon hikayesi olmanın ötesinde, toplumsal sorunlara da dikkat çekiyor.

Film, iki kardeşin yaşamlarını ve aralarındaki derin bağı konu alıyor. Yaşadıkları köyde, aile bağlarına olan sadakatlerini simgeleyen bir gelenekle yemin ederler. Ancak, anne ve babalarının yaşadığı anlaşmazlıklar sonucunda iki kardeş yollarını ayırmak zorunda kalır. Bu ayrılık, yanlış anlamalar ve rekabet duygularının ortaya çıkmasıyla daha da derinleşir. Kardeşler arasındaki bu rekabet, birinin diğerine duyduğu sevginin, onu evlenmeye zorlamasıyla doruk noktasına ulaşır. Bu durum, aralarındaki bağı daha da zayıflatırken, izleyicilere asıl sorunun her şeyin yolunda olup olmadığı olduğunu düşündürür. Kardeşlerin yaşadığı bu karmaşa, aile bağlarının ne denli güçlü ve kırılgan olabileceğini gözler önüne seriyor.

Film, bir suça karışan üç genç kızın, akıl hastası ve emekli bir avukat tarafından korunmasını konu alıyor. Aynı evi paylaşan bu üç kızın başına gelen talihsiz bir olayın ardından, gizemli bir komşu onların yanına taşınır. Kızlar, tehditler almaya başladıkça, durum giderek karmaşık bir hal alır. Emekli avukat ve bu üç tuhaf kız, gizemli olayları çözmeye çalışırken, beklenmedik durumlarla karşılaşır ve her şey sürpriz bir yöne doğru evrilir.

Hindistan ile Pakistan arasında süregelen Kaşmir toprak sorunu, asker Arjun Pandit'in perspektifinden ele alınmaktadır. Hindistan'ın çeşitli bölgelerinde, özellikle de Keşmir'de, Pakistan'a bağlı aşırılık yanlısı gruplar, yerel halkı hedef alarak acımasız saldırılar düzenlemektedir. Arjun Pandit, çocukluğunu Kaşmir'de geçirmiş ve ailesi bu örgütler tarafından katledilmiş bir bireydir. Bu trajik olayın ardından, bu gruplara karşı mücadele etmeye kararlı bir şekilde yola çıkmış ve asker olma yolunu seçmiştir. Askerlik hayatına adım attıktan sonra, Arjun Pandit, örgütün lideri Gazi Baba'yı yakalamak için elinden gelen her şeyi yapmaya kararlıdır. Bu hedef, onun için sadece bir intikam meselesi değil, aynı zamanda ailesinin anısını yaşatmanın ve adaletin sağlanmasının bir yolu haline gelmiştir. Arjun, geçmişte yaşadığı acıları geride bırakmak ve Kaşmir'deki insanlara barış getirmek için savaşmaya yemin etmiştir.

Film, Anusha ve Swaham'ın aynı teknoloji ofisinde tanışarak başlayan aşk hikayesini konu alıyor. Swaham, ailesinin istemediği ve kendisine uygun görmediği bir köy kızıyla evlenmek zorunda kalırken, Anusha ise yanlış bir seçim yaparak hızlı bir evlilik yapar. Ancak, bu evliliğin getireceği aşkın ne denli karmaşık olacağını henüz bilmemektedir. İki çiftin evlilikleri karmaşıklaştıkça, yeni aşklar ve dostluklar da gün yüzüne çıkmaya başlar. Ailelerin de bu karmaşık duruma dahil olmasıyla birlikte olaylar daha da çetrefilli bir hal alır. Her iki çiftin ilişkileri, ailelerin müdahalesiyle birlikte beklenmedik yönlere evrilir. Bu süreçte, hem Anusha hem de Swaham, aşkın ve dostluğun ne anlama geldiğini sorgularken, hayatlarının akışı da değişir.

Hindistan'da, yoksul bir köyde yiyecek dağıtan ve köylülerin ihtiyaçlarını karşılayan Kalan Varkey, köyden kendisine bir bufalo getirilmesini talep eder. Ancak, bu bufalonun daha sonra köyden kaçıp ormana girmesi, köydeki herkes için bir tehdit oluşturur ve köylüleri endişeye sürükler. Yasal süreçlerin yavaş ilerlemesi nedeniyle acil yardım alamayan köy halkı, kendi başlarına bir şeyler yapmaları gerektiğini fark eder. Son derece vahşi ve kontrol edilemez olan bufaloyu yakalamak için köyde herkes seferber olur. Ancak bu görev, göründüğü kadar basit değildir ve köylülerin beklediğinden çok daha karmaşık bir duruma yol açar. Sonuç olarak, bu çaba, köyde beklenmedik gelişmelere neden olur.