Her alanda olduğu gibi, film izleme konusunda da sinemaseverlerin farklı sınırları bulunmaktadır. Bazı izleyiciler, kan görüntülerine bile tahammül edemezken, bazıları bu tür sahneleri umursamaz. Genel olarak, birçok insan gerilim filmlerinden hoşlanırken, korku filmi tutkunlarının sayısı oldukça sınırlıdır.
Film izleme alışkanlıkları, bireylerin kişisel tercihlerine göre değişiklik gösterir. Kimi izleyiciler, gerilim dolu sahnelerle dolu yapımları tercih ederken, bazıları daha fazla korku unsuru barındıran filmleri seçer. Bu durum, sinema dünyasının çeşitliliğini ve izleyici kitlesinin farklı zevklerini yansıtır.
Bazı gerilim filmleri vardır ki, izlerken nefesinizi tutmanıza neden olur; bazı korku filmleri ise, geceleri gözlerinizi kapatmanıza engel olur. Ancak, bu listemizdeki psikolojik filmler kadar rahatsız edici olan başka bir tür yoktur. Bu filmler, izleyicileri o kadar derinden etkiler ki, en korkunç korku filmlerine bile katlanmayı göze alırsınız. Elbette, bu tür filmleri izlemek herkesin cesaret edebileceği bir şey değildir. Sinema tutkunlarının yalnızca küçük bir kısmı, bu filmleri keyifle izleyebilir. Yamyamlar, insanlara tuhaf deneyler uygulayan çılgın bilim insanları, işkenceciler ve dünyada cehennemi yaşayan karakterlerle dolu; izlerken tüylerinizi diken diken edecek ve midenizde karıncalanmalar yaratacak en rahatsız edici filmleri sizler için derledik.
**Mezarına Tüküreceğim**, Steven R. Monroe'un yönetmenliğini üstlendiği, 2010 yapımı bir Amerikan psikolojik korku-gerilim filmidir. Genç bir kadın yazar, yeni kitabı üzerinde çalışabilmek için sakin bir ortam arayışına girer ve ıssız bir göl kenarındaki bir eve yerleşir. Ancak burada, beklemediği bir şekilde hayatının en zor anlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Başlangıçta her şey sakin görünse de, tanımadığı kişiler tarafından acımasızca işkencelere maruz kalan genç kadın, yaşadığı dehşet dolu anların ardından intikam almak için harekete geçer. Kendisine bu zulmü reva görenlerin peşine düşerek, onları teker teker bulma ve hesap sorma kararı alır.
Uzun bir süre önce Fransa’da hayatını kaybeden Nawal Marwan, vefatından sonra çocuklarına iletilmek üzere avukatına iki mektup bırakmıştır. Jeanna ve Simon adındaki kardeşlere yazılan bu mektuplardan birinde, mektubun babalarına verilmesi gerektiği belirtilirken, diğerinde ise ağabeylerine ulaşması gerektiği ifade edilmektedir. Ancak mektupları alan iki kardeş, ne yapacaklarını bilemez hale gelirler. Zira babaları çok önceden vefat etmiştir ve ikilinin hiçbir zaman bir ağabeyi olmamıştır. Mektupların ardındaki gizemi çözmeye çalışan Jeanna ve Simon, Ortadoğu’ya doğru esrarengiz bir yolculuğa çıkma kararı alacaklardır.
İnsan Kırkayak, izleyicileri derinden etkileyen ve korku dolu anlar sunan bir film olarak 2009 yılında Hollanda'da çekilmiştir. Bu yapımda, akli dengesinin yerinde olmadığı anlaşılan bir doktor, esir aldığı insanları bir araya getirerek korkunç bir insan kırkayak yaratma çabası içindedir. Amerika'dan Avrupa'ya kısa bir tatil için yola çıkan iki genç kadın, Almanya'da araçlarının arızalanması sonucu karanlık bir geceyi burada geçirmeye karar verirler. Ancak sabah uyandıklarında kendilerini terkedilmiş bir depoda bulan bu iki genç kadın, bir Japon turist ile birlikte Dr. Hieter’in korkunç deneylerinin kurbanı olma yolunda ilerleyeceklerdir.
1975 yılında vizyona giren bu psikolojik drama, II. Dünya Savaşı sırasında yaşanan trajik olayları ele alıyor ve birçok ülkede izlenmesi yasaklanmış durumda. Film, 1944 yılında Nazi Almanyası'nın Avrupa üzerindeki hakimiyetinin sürdüğü dönemde, Kuzey İtalya'da kısa ömürlü bir kukla devlet olan Faşist Solo Cumhuriyeti'nde geçiyor. Şehrin kendini elit olarak tanımlayan dört bireyi, on sekiz gençten oluşan bir grubu, dokuzu kız dokuzu erkek olmak üzere, yakalayarak bir malikanede esir alıyor. Bu on sekiz genç, acımasız fiziksel ve psikolojik işkencelere maruz kalıyor.
Film, izleyiciyi derin bir karamsarlığa sürüklerken, savaşın insan ruhu üzerindeki yıkıcı etkilerini gözler önüne seriyor. Faşist Solo Cumhuriyeti'nin karanlık atmosferinde, insanlık hali ve ahlaki çöküş temaları işleniyor. İzleyiciler, esir alınan gençlerin yaşadığı dehşeti ve çaresizliği deneyimleyerek, savaşın getirdiği acımasızlıkla yüzleşiyor. Bu nedenle, film, izleyiciler üzerinde derin bir etki bırakıyor ve savaşın dehşetini sorgulamalarına neden oluyor.
Cleveland'da yaşayan dedektif "Big Bob" Carter, karısı Ethel ile birlikte evlilik yıldönümlerini kutlamak için tüm ailesini alarak California'ya gitmeye karar verir. Karavanlarıyla batıya doğru yola çıkan aile, başlarına geleceklerden habersiz bir şekilde ilerlemektedir. Ancak yolculukları sırasında yaşanan bir kaza, onları insanlardan uzak, ıssız bir çölün ortasında bulmalarına neden olur. Geçmişte ABD hükümetinin nükleer deneyler gerçekleştirdiği bu çöl, artık acımasız mutantların yaşadığı bir yer haline gelmiştir. Şanssız aile, hayatta kalabilmek için zorlu bir mücadele vermek zorunda kalacaktır.
2006 yapımı bir korku filmi olan "Otel", sırt çantasıyla Avrupa'yı gezen iki üniversite mezunu gencin hikayesini merkezine alıyor. İki Amerikalı genç, Paxton ve Josh, Slovakya'nın tenha köylerinden birinde yer alan, genellikle benzer seyahat eden gençlerin tercih ettiği küçük bir öğrenci oteline adım atarlar. Ancak, bu oteli seçmelerinin ardında yatan gerçek sebep, başka bir durumdur.
Bu otelde, Doğu Avrupa'dan gelen birçok çaresiz kadın konaklamaktadır. Paxton ve Josh, Natalya ve Svetlana adındaki iki çekici kadınla tanıştıktan sonra, burada geçirdikleri zamanın kendilerine pişmanlık getireceğini fark edeceklerdir. Kısa süre içinde, bu masum görünümlü otelin karanlık sırları gün yüzüne çıkmaya başlayacaktır.
Sarah, kısa bir süre önce kaybettiği eşinin yasını tutan genç bir fotoğrafçı. Noel dönemi yaklaşırken, doğumuna az bir zaman kalmış olan Sarah’ın kapısı, gecenin ilerleyen saatlerinde çalınır. Kapıda karşılaştığı kadın, görünüşüyle ürkütücü bir izlenim bırakır. Sarah, kadının içeri girmesini engellemeye çalışsa da bu çabası sonuçsuz kalır. Gözleri öfkeyle dolu olan kadın, Sarah’ın karnındaki bebeğin kendisine ait olduğunu iddia ederek onu almak için harekete geçer.
Kısa bir süre sonra eve gelen polisler, etrafta kimseyi bulamayınca Sarah’ı güvende kalması için evin içine kilitler. Ancak Sarah, evin içinde yalnız olmadığını fark eder.
Gasper Noé'nin yönettiği 2002 yapımı bu psikolojik gerilim filmi, bir kadının yaşadığı travmanın ardından eski ve yeni sevgilisinin, ona işkence edenlerden intikam almak için suç dünyasına adım atmasını konu alıyor. Paris'te geçirdiği keyifli bir gecenin ardından evine dönen Alex, dönüş yolunda bir gece kulübü çalışanı tarafından tecavüze uğrar.
Alex’in sevgilisi Marcus ve eski sevgilisi Pierre, bu korkunç olayı öğrendiklerinde, sevdikleri kadının intikamını almak için Mourad ve Layde adındaki iki suçlunun yardımıyla şehrin karanlık sokaklarına inmeye karar verirler. Bu süreçte, intikam arayışları onları beklenmedik tehlikelerle dolu bir dünyaya sürükleyecektir.