Tüm Zamanların En Popüler Filmleri

Eddie Brock, tutkulu ve kararlı bir gazeteci olarak tanınmaktadır. Sevgilisinin çalıştığı araştırma şirketinin sahibi, Eddie'nin peşinde olduğu hikayelerden biridir. Kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden ve büyük bir şirket kurmuş olan bu adamın öyküsüyle ilgilenen Eddie, şirketin yalnızca sıvı formda var olabilen, adrenalin dolu bir uzaylı organizma keşfettiğini öğrenir. Bu organizmayı insan deneklerle birleştirmeye yönelik çalışmalarını haberleştirmeye çalışırken, işten çıkarılır. Eddie, hayatının en büyük haberini yakalama fırsatını kaçırmamak için geri döndüğünde, ona reddedemeyeceği bir teklif gelir. Ancak, içine bir uzaylı organizması girdiğinde, her şey beklenmedik bir şekilde değişir. Olaylar, Eddie'nin hayatını ve kariyerini tamamen altüst edecek bir yola girmesine neden olur.

Sam Flynn, Kevin Flynn'in 27 yaşındaki teknoloji meraklısı oğlu, babasının kayboluşunu araştırırken beklenmedik bir şekilde bir kapı açar ve kendisini babasının 25 yıl boyunca yaşadığı Tron'un dijital evreninde bulur. Bu, bir oyunun içindeki bir yolculuktur. Kevin'in sadık dostu Quorra ile birlikte, baba-oğul, son derece tehlikeli ve görsel olarak etkileyici bir sanal dünyada hayatta kalma mücadelesine girişirler. Oyunun içinde sıkışmış durumdan kurtulmak ve gerçek dünyaya geri dönmek için bir yol bulmaları gerekmektedir.

IMF görevinde Jim Phelps ve ekibi, IMF bünyesine sızmış bir casusu ortaya çıkarmaya çalışırken olaylar karmaşık bir hal alır ve aksiyon dolu anlar yaşanır. Her şey başlangıçta yolunda gitse de, operasyon beklenmedik bir şekilde ters gider ve Ethan Hunt dışında ekipteki herkes hayatını kaybeder. Bu durum, olayların kontrolden çıkmasına neden olur. IMF Genel Merkezi, Ethan Hunt'ın bir hain olduğuna dair kanıtlar sunar. Ancak Ethan, masumiyetini bildiği için kendi ismini temize çıkarmak ve gerçek hainin peşine düşmek amacıyla kaçar. Ethan Hunt, yaşanan trajedinin ardından kendini bir avcı gibi hisseder. Ekip arkadaşlarının kaybı, onu daha da kararlı hale getirir. Gerçek hainin kim olduğunu bulmak için derinlemesine araştırmalar yapar ve iz sürmeye başlar. Bu süreçte, hem düşmanlarıyla yüzleşmek hem de kendi adını aklamak için zorlu bir mücadele vermek zorundadır. Hunt, her adımında dikkatli olmalı ve düşmanlarının bir adım önünde kalmaya çalışmalıdır. Ethan'ın peşine düştüğü hain, onu karanlık bir oyunun içine çeker. Bu süreçte, eski dostları ve düşmanlarıyla karşılaşırken, güvenin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha anlar. Kendi hayatını riske atarak, gerçekleri ortaya çıkarmak için mücadele eder. Hunt, yalnızca kendisini değil, aynı zamanda IMF'nin itibarını da kurtarmak zorundadır. Bu zorlu yolculuk, onu beklenmedik sürprizlerle dolu bir maceraya sürükler.

Bruce Wayne, Superman'in son fedakarlığının boşa gitmediğinden emin olmak için kararlıdır. Bu amaçla, dünyayı yaklaşan bir tehlikeden korumak üzere Diana Prince ile birlikte bir meta-insan ekibi kurmaya çalışır. Ancak, Bruce'un beklediğinden çok daha zorlu bir görevle karşı karşıya kalır. Zira her bir acemi, geçmişlerindeki karanlıklarla yüzleşmeden ve onları aşmadan, ekip olmanın zorluklarını aşmakta zorlanmaktadır. Bu süreç, onların birleşmesine ve sonunda eşi benzeri görülmemiş bir kahraman ittifakı oluşturmalarına olanak tanır. Batman, Wonder Woman, Aquaman, Cyborg ve The Flash, gezegeni Steppenwolf, DeSaad ve Darkseid'in kötü niyetli planlarından kurtarmak için zamanla yarışmaktadır. Ancak, bu mücadele için geç kalmış olabilecekleri gerçeği, onları daha da motive eder.

Filmde, 2.5 metre boyunda ve 900 kilogram ağırlığında robotlar ringe çıktığında, şampiyonluk hayalini kaybeden yorgun bir dövüşçü olan Charlie Kenton, ne yaparsa yapsın mücadeleyi kaybetmektedir. Artık küçük ölçekli bir organizatör haline gelen Charlie, yeraltı boks ringlerinden geçimini sağlamak için hurda metalden robotlar inşa etmektedir. Hayatının en zor dönemlerinden birini yaşayan Charlie, istemeden de olsa ayrı yaşadığı oğlu Max ile bir araya gelir. Bu sınırsız arenada işler ciddileştiğinde, Charlie ve Max’in geri dönme şansı için son bir fırsatları vardır.

Stark Industries, son teknoloji silahlar ve füzeler üreten bir şirket olarak dünya çapında önemli bir konuma sahip. Şirketin CEO'su Tony Stark, geliştirdiği yenilikçi ürünlerle tanınan bir silah üreticisi ve dahi olarak öne çıkıyor. Boş zamanlarında, zengin ve gösterişli yaşam tarzını benimseyen Tony, hayranlarına da zaman ayırmayı ihmal etmiyor. Ancak, yeni geliştirdiği füzeleri test etmek üzere düzenlenen bir gösterinin ardından, Tony'nin lüks hayatı bir anda kabusa dönüşüyor. Konvoyu, bir terörist grup tarafından saldırıya uğrayarak ele geçiriliyor. Tony, bu saldırı sonucunda hapsedildiği yerde, kendisinden beklenmedik taleplerde bulunan kişilerin eline düşüyor. Ancak, zor durumda kalmasına rağmen pes etmeyen Tony, bulunduğu mağarada kendi zırhını yapmaya karar veriyor. Bu süreç, onun hayatta kalma mücadelesinin ve yaratıcılığının bir yansıması haline geliyor.

John Carter, Mars gezegeninde, hiçbir şey hatırlamadan ve bilmeden uyandığında, kendisini bir savaşın tam ortasında bulmuştu. Bu savaş, gezegenin sakinleri arasında patlak vermişti. O sırada yanında Bilge Tars ve etkileyici prenses Dejah Thoris gibi önemli figürler vardı. Carter, yok olmanın eşiğinde olan bu gezegeni ve onun insanlarını kurtarmanın kendi sorumluluğunda olduğunu anladığında, insanlık ve geleceği için savaşma kararı aldı.

Hellboy, kırmızı tenli ve silahlı bir iblis olan baş karakteriyle, eksantrik bir insanlık savunucusu olarak karşımıza çıkıyor. Hellboy, kötü niyetli Rus mistik Grigori Rasputin'den dünyayı kurtardıktan sonra, Paranormal Araştırma ve Koruma Ajansı'nın gizli faaliyetlerini korumak için çaba sarf ediyor. Ancak bu mücadele yeterli olmuyor; güçlü cüce prensi Nuada, yıkılmaz Altın Ordu'ya liderlik etmek için tacın parçalarını ele geçirmeye karar veriyor. Bu ordu, tüm insanlığı yok edebilecek, saat gibi işleyen savaşçılardan oluşan bir lejyon. Şimdi, bu yeni tehdit karşısında, tüm umutlar Hellboy ve Liz'in eski dostları ile Johann Krauss'a bağlı. Onlar, Nuada'nın planlarını durdurmak ve dünyayı korumak için bir araya gelmek zorundalar. Zorlu bir mücadele bekleyen bu ekip, insanlığın geleceği için savaşmak üzere harekete geçiyor.

Bir grup bilim insanı, mitolojik bir evrende insanlığın Dünya üzerindeki kökenine dair önemli bir ipucu bulur. Bu keşif, onları evrenin en karanlık ve gizemli köşelerine doğru heyecan verici bir yolculuğa çıkmaya yönlendirir. Ancak bu yolculuğun sonunda, insanlığın geleceğini korumak için korkunç bir savaşa katılmak zorunda kalacaklardır. Ekip, bu karanlık macerada, dünyanın sonunu getirebilecek bir tehdidin peşine düşerek köklerini keşfeder. Şimdi, bu bilinmeyen tehlikeye karşı savaş açmalı ve insanlığı kurtarmalıdırlar.

Holmes ve cesur ortağı Watson, Arthur Conan Doyle'un efsanevi Sherlock Holmes karakterinin en son maceralarına atılmak üzere yola çıkıyorlar. Zihin tekniklerini bir silah gibi kullanan Holmes, bu sefer ülkesini tehdit eden ölümcül bir komplonun peşine düşmek için yeni bir düşmanla karşı karşıya geliyor. Holmes'un daha önce hiç yenilmediği tek kadın olan Irene Adler, aralarındaki karmaşık ilişkiyi sürdürmeye devam ediyor. Bu çalkantılı bağ, Holmes'un karşılaştığı zorluklarla daha da derinleşiyor.

Gelişmiş bir uzaylı ırkının dünyaya saldırmasıyla birlikte, tüm ülkeler uzaylı tehdidine karşı birleşme kararı alır. Komutan Bill Cage, bu ilk sıcak çatışmada hayatını kaybettiğinde, olaylar beklenmedik bir karmaşaya sürüklenir. Çünkü uzaylılarla olan yakın teması, onu bir zaman döngüsüne hapseder. Cage, sürekli farklı zaman dilimlerinde ve alternatif versiyonlarda mücadele ederken, bu savaş onu farklı boyutlarda savaşan bir kahramana dönüştürür. Ancak bu zorlu mücadelede birinin yardımına ihtiyaç duyar. Cage’in yaşadığı bu döngü, her seferinde yeni bir başlangıç ve farklı bir strateji denemesi anlamına gelir. Her ölümünden sonra, yeniden başlamak zorunda kalırken, uzaylıların taktiklerini öğrenme fırsatı bulur. Bu süreç, onun hem fiziksel hem de zihinsel olarak gelişmesine yol açar. Ancak, her seferinde karşılaştığı zorluklar ve kayıplar, onu daha da karamsar bir hale sokar. Sonunda, Cage’in bu karmaşık döngüden kurtulabilmesi için, başka bir kahramandan yardım alması gerektiği gerçeğiyle yüzleşir. Bu yardım, ona sadece savaşta değil, aynı zamanda zaman döngüsünden çıkış yolunu bulmasında da rehberlik edecektir. Cage, bu yeni müttefikle birlikte, uzaylı tehdidine karşı daha güçlü bir direniş oluşturmayı hedefler.

Film, nükleer bir savaşın ardından tamamen çorak bir araziye dönüşen, su krizinin en üst seviyeye ulaştığı ve bu sebeplerle insanlığın ve zamanla gelişen medeniyet anlayışının çöktüğü distopik bir evreni gözler önüne seriyor. Hayatta kalma içgüdüsü ve arzusu son derece yüksek olan Max, eşini ve çocuğunu kaybettikten sonra huzur arayışına girmiştir. Ancak bir gün, askerler tarafından yakalanarak merkezlerine götürülür. Savaş çocukları gibi, bölgedeki su ve gaz gibi hayati doğal kaynakları kontrol eden acımasız lider Ölümsüz Joe için hiçbir değeri olmayan Max, kaçmanın yollarını aramaya başlar.

Wade, sevgilisi Vanessa ile birlikte huzurlu bir yaşam sürerken, aniden kanser teşhisi konur ve tedavi için çok geç kalınmıştır. Wade, ölümle yüzleşmeye hazır olsa da, Vanessa bu durumu kabullenmekte zorlanır. Tam bu sırada, Wade, Weapon X adlı gizli bir askeri projeden bir teklif alır. Bu teklif, Wade'in sadece fiziksel olarak gelişmesini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda ona süper güçler de kazandırır. Ancak bu deneyin beklenmedik bir sonucu ortaya çıkar; Wade, süper hızlı iyileşme yeteneği kazanırken, kendisine Deadpool adını veren ikinci bir kişilikle de karşılaşır.

Başarılı bir cerrah olan Stephen Vincent Strange, bir trafik kazası sonucunda elindeki sinirlerin ciddi şekilde hasar görmesiyle mesleğini icra edemez hale gelir. Bu durum, onu derin bir bunalıma sürükler. Ancak, Tibet'te yaşayan ve tüm yaraları iyileştirebilen bir sihirbaz olan Vana'nın varlığını duyduğunda, yeni bir umut ışığı doğar. Tibet'e doğru yola çıkan Strange, burada karşılaştığı güçlerin, hayal ettiğinden çok daha büyük olduğunu fark eder ve gördüklerine inanmakta zorlanır. Tibet'te geçirdiği süre boyunca Strange, kazandığı yeni güçlerle birlikte, kendisini bambaşka bir kişilikte bulur. Bu süreç, onu hayatın gerçek anlamını keşfetme yolculuğuna çıkarır.

Kaptan Amerika: İç Savaş olaylarının ardından, Prens T'Challa, teknolojik olarak gelişmiş ve izole bir Afrika ülkesi olan Wakanda'nın yeni kralı olarak görev yapmak üzere geri döner. Ancak T'Challa, tahtına sahip olmak isteyen yerel grupların kendisine karşı bir meydan okuma başlattığını kısa sürede fark eder. Wakanda'yı yok etmek için iki düşmanın bir araya gelmesiyle, Kara Panter olarak bilinen kahraman, CIA ile iş birliği yapmak zorunda kalır. Bu iş birliğinin temel amacı, Wakanda'nın bir dünya savaşına sürüklenmesini engellemektir. T'Challa, hem ülkesinin içindeki çatışmaları çözmek hem de uluslararası barışı korumak için büyük bir mücadele vermek zorundadır. Wakanda'nın geleceği, bu zorlu süreçte alacağı kararlara bağlıdır.