Jane Campion, 30 Nisan 1954 tarihinde Yeni Zelanda'nın Wellington şehrinde doğmuştur. Sinema dünyasında önemli bir yere sahip olan Campion, özellikle kadın bakış açısını ve karmaşık karakterleri işleyen eserleriyle tanınmaktadır. Sanatçı, film yapımcılığına olan ilgisini genç yaşlarda keşfetti ve daha sonra Avustralya Ulusal Film Okulu'ndan mezun oldu. Kısa filmleriyle dikkat çeken Campion, 1989 yılında "Sweetie" adlı ilk uzun metrajlı filmiyle uluslararası alanda tanınmaya başladı.

Campion'un en bilinen eserlerinden biri, 1993 yapımı "The Piano" filmidir. Bu film, Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanarak Campion'u en iyi kadın yönetmen olarak tanınan ilk kişi yaptı. "The Piano", aynı zamanda En İyi Film ve En İyi Kadın Oyuncu Holly Hunter dallarında da Oscar adaylığı elde etti. Campion'un diğer önemli filmleri arasında "In the Cut" 2003, "Bright Star" 2009 ve "The Power of the Dog" 2021 yer almaktadır. "The Power of the Dog", 2021'deki Netflix yapımı olarak büyük ilgi gördü ve birçok ödül kazandı.

Jane Campion, sadece yönetmenlik kariyeriyle değil, aynı zamanda senaristlik ve yapımcılık alanındaki çalışmalarıyla da tanınmaktadır. "Top of the Lake" adlı mini dizi, Campion'un televizyon dünyasındaki önemli katkılarından biridir. Bu dizi, hem eleştirmenlerden hem de izleyicilerden olumlu geri dönüşler aldı ve Campion'un yeteneklerini bir kez daha sergilemesine olanak tanıdı.

Campion, kariyeri boyunca birçok ödül kazanmıştır. 1994 yılında Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanmasının yanı sıra, 2022'de "The Power of the Dog" ile En İyi Yönetmen dalında Oscar ödülüne layık görülmüştür. Ayrıca, BAFTA, Altın Küre ve birçok uluslararası festivalde ödüller kazanarak sinema dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Jane Campion, sinema tarihine damgasını vuran bir yönetmen olarak, kadınların sinemadaki temsilini güçlendiren önemli bir figür olmaya devam etmektedir.